Yitip Giden Anılar, Kırpılan Hayatlar… #6#

Çocukluk dönemime ait akrabalardan toparladığım bir iki fotoğraf var aileme ve şahsıma ait. Fotoğraf sadece anıdan ibaret bir nesne değilmiş, geçmişi hatırlamana vesile bir araçmış yeni yeni anlıyorum. Genelde mutlu anlarda çekildikleri için çocukluğuma ait mutlu anılarımı anımsayamıyorum. Belki fotoğraflarımızı annem kesip atmasa idi nadir mutlu anlarımızı da anımsardım. Çok isterdim biliyor musun. Anne, baba ve kız kardeşimle aynı karede gülümsediğimiz bir fotoğrafımız olmasını. Sıklıkla çocuklarımın fotoğraflarını çekmem bu yüzden galiba. Umarım çocukluklarımın da güzel anımsayacakları hatıraları hatırlamalarına vesile olabilirim.

Yine ailecek (annem, kız kardeşim,ben) evde olduğumuz bir gün. Odadan çıktım anneme bakıyordum, bulamadım. En son o karanlık odanın kapısını açtım, oradaydı. Babamın resimlerini kesiyordu. Daha doğrusu resimlerden babamı kesiyordu, yüreğinde yapamamıştı belli ki. Tüm fotoğraflar kesik ya da yırtılıp atılmış. Yerde oturup hışımla babamın kalan izlerini yok ediyordu sanırım kendi aklınca. Beni görmezden gelmiş kendini o kadar kaptırmıştı ki bir şeyler söylesem bana patlayacaktı.

Sustum.

Bir ara annem tuvalete girdi. Ailecek çekilmiş babamın yüzünün sigara ile delinmiş bir resmini aldım ve odama sakladım.(Daha sonra bu resmin bedelini dayak yiyerek ödeyeceğimi düşünmemiştim tabi o zaman) O kadar hızlı aldım ve sakladım ki resmi şu an olsa cesaret edemem böyle bir şeye.

Bir refleks sanırım. Bu olayların üzerine annemden duygularım, düşüncelerim, zevklerim, isteklerim dahil her şeyi saklamaya başladım.

Selametle.IMG_3100