BOŞANDIK! #2#

Bu, gönderi alıntısıdır.

Dokuz yaşındaydım henüz Ankara Sokullu da vişne dalı sokakta oturuyorduk. Babam bir süredir eve gelmiyor. Zaten alışkındık , babam hep çalışırdı. Eve gelse de çok az görürdük yada geldiğinden haberimiz olmazdı zaten. Babam eve geldiğinde bambaşka olurdu atmosfer. Sarhoş gelmediği ve annemizi dövmediği zamanlar bizi çok severdi. Hissederdik, bambaşka bir duygu bu. Anne öğretmen , baba sağlık teknisyeni orta direk bir aileydik. Baba hem amcaoğlunun terzihanesinde ek iş yapar hem de Maltepe pazarında büfe işletir. Dönem dönem farklı işler denerdi (pazarlama vs). O günleri çok özlüyorum. 34 yıllık ömrün bana sorarsanız 26 senesi boşa harcanmış bir çöp yığını. Neden çöp yığını? Birkaç cümleye sığmayacak bir hikaye bu. Zaman içerisinde sindire sindire yazmak niyetindeyim.

Annem rutin işten dönüş saatinde evimize geldi, beyaz ahşap dış kapıyı (o zamanlarda çelik kapı bu kadar yaygın değil) anahtar ile açtı. Her zaman ki gibi anahtar sesini duyunca kapıya koştum karşılamak için. İçeri girdi kapıyı kapattı. Henüz çizmelerini çıkarmadan beyaz tahta dış kapımıza sırtını yaslayarak derin bir ohhh çekti. Bana baktı. Uzun uzun baktı. Hoş geldin anne dedim. Yanıma doğru bir adım attı. Gözlerime bakarak saçımı okşadı ve sana bir şey söyleyeceğim dedi. Baktım sadece çünkü bakışları farklıydı. Üzüntülü mü sevinçlimi anlayamıyordum. Biz babanız ile BOŞANDIK! Pat diye bir çırpıda söyledi. Hüznünü hissettirmemeye çalışıyordu ama şimdi hatırlıyorum buruktu. Ve art arda üzülmememiz gerektiğini medeni iki insan gibi anlaşamadıkları için mecbur olduklarını. Babamızın bizi her zaman görebileceğini ,bizim de babamızı ne zaman istersek göreceğimizi filan zırvalıyordu. Benden altı yaş küçük olan kız kardeşim zaten hiçbir şey anlayacak yaşta değildi. Ben anlayışla karşılamış gibi dinledim. Odama girdiğimde Babamın bir daha evimizde yaşamayacağını hissettiğimi ve salya sümük gizli gizli ağladığımı hatırlıyorum. Hatta o yaşlara dair net hatırladığım nadir hatıralarımdan biri bu.

Bu olayın yaşandığı gün güzel geçen çocukluğumun dönüm noktası oldu. Bu haberi öğrendiğim günden sonra deyim yerinde ise 26 yaşıma kadar yüzüm neredeyse hiç gülmedi. Ve başıma normal bireylerin anlamada bile zorlanacağı olaylar silsilesinin başlangıcı olan anne babamın boşanması benim hayatıma mal oldu.

Aslında anlatmak istediğim anılarımın başlangıcı niteliğinde ki bu yazım bir önsöz sayılır…

 

Selametle.